Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Efe İle Nilin Hikayesi.-5
Nişanlım Nil başından geçen olayı en ince ayrıntılarına kadar anlattıktan sonra bir süre hiç bir şey yazmadı.
Sanırım eskiyi hatırlamak üzmüştü kızı ve büyük ihtimalle ağlıyordu. Gerçekten can sıkıcı bir olaydı. Ben de bir süre empati yaptım, kendimi onun yerine koyarak, bu olay karşısında neler hissedebileceğimi düşünmeye çalıştım. Öylesine ekrana bakıp duruyordum, hareketsiz ve canım sıkılmış vaziyette… Son yazdığı mesaj hala duruyordu ekranda :
“Hasan… Sana yemin ederim, ilk sensin. Ne olduğunu bilmiyorum. Gerçeği söylüyorum. Bana inan aşkım…”
“Defol fahişe… İlk olsaydı kan gelirdi. Ben aptal değilim. Yutturamazsın bana… Siktir git diyorum sana…”
Ağlaya ağlaya, nerdeyse koşarak çıktım yengesinin evinden… Bereket kimse yoktu evde… Odama gidip kendimi yatağa attım, ağladım, ağladım, ağladım…
Neden sonra birden ekranda beliren mesaj ve uyarı sesiyle irkildim.
“Ne oldu Efe? Fikirlerin değişti değil mi? Sen de Hasan gibi düşünmeye mi başladın yoksa? Sen de benim için aynı şeyi mi düşünüyorsun?”
Arkadan bir mesaj daha,
“Patlak orospunun teki olduğumu düşünüyorsun değil mi?… Beni bırakıp gidersen darılmam inan… Alıştım artık… Kaderim buymuş diyorum.”
Ben bir şey yazmadıkça Nil kurup duruyordu kendini… Hemen klavyeye saldırıp onu yatıştırmaya çalıştım.
“Nasıl böyle bir şey düşünürsün Nil? Ben sadece senin durumuna üzüldüğüm için bir şey yazamadım. Deli… Seni seviyorum ben… Bunu biliyorsun. Sana daha önce de söyledim.”
“..”
“Başına ne gelmiş olursa olsun, sen benim karımsın, sevgilimsin, seni seviyorum. Seni bırakmak mı? Asla… Böyle bir şey aklına bile gelmesin.”
“Gerçekten mi aşkım? Bunca şeyden sonra hala beni seviyor musun yani?”
“Tabi ki… Seni her şeyden çok seviyorum. Sen benim değerli mücevherimsin. Bir aptal sana dokundu diye değerinden hiç bir şey kaybetmezsin sen canım…”
“Ah Efe… Beni öyle mutlu ettin ki… İnan burada olsaydın kucağına zıplardım. Çok mutluyum, sevinçliyim. İyi ki seni tanımışım aşkım…”
Nil anneannesine baktığı bütün o yaz boyunca durmadan konuştuk, yazıştık. Uzun yaz geceleri başka türlü geçmiyordu. Hasret gidermeye çalışıyorduk sürekli… Bazen en koyu romantizmi yaşıyorduk telefonlarda, bilgisayarda, bazen de gecenin bir yarısı erotizmin dibine vuruyor, en adi sözcüklerle sanal seks yapıyorduk. Bir kez yetmiyor, defalarca boşaltıyorduk birbirimizi…
****
Mutsuz Bir Ev Orospusunun Hikayeleri
Efe ile yaptığımız uzun konuşmalarda birbirimizi tanımaya çalışıyorduk. Anneannemin oturduğu küçücük beldede gidecek yerim, yapacak başka bir şeyim yoktu. Varım yoğum, vakit geçirebileceğim, eğlenebileceğim tek araç internetim, telefonum, laptopumdu. Ve nişanlım Efe…
Onun sayesinde can sıkıntısı dağılıyor, biraz ferahlıyordum. Hele sanal seks olayına girdikten sonra iyice rahatlamıştım. Her konuda konuşabiliyorduk Efe’yle… Öylesine rahat hissediyordum ki kendimi onunla… Laf lafı açıyor, aklımıza esen her şeyi anlatıyorduk birbirimize…
Tabi, birbirimizi tanımadan önce yaşananlar da buna dahildi. Önce biraz tutuk, biraz çekingen, ucundan kıyısından başladık bir şeyleri itiraf etmeye… Zaten en başta benim eski sevgilim Hasan’la yaşadıklarım vardı, en ince ayrıntısına kadar öğrenmişti nişanlım… Diğerleri bunun yanında devede kulak sayılırdı artık…
“Nil, peki amcam neden karşı çıktı bizim ilişkimize? Sordum, sıkıştırdım, bir şey söylemedi. Amca oğlu da öyle… Niye böyle yaptı sence?”
“Canım, söyleyemez ki… Hele bir söylesin…”
“Neden Nil? Anlat bakalım şu işin aslını ben de öğreneyim. Çatlarım yoksa…”
“Başlamadan önce söyleyeyim, senden başka kimsenin önemi yok. Bunu biliyorsun. Amcan da, amca oğlun da diğerleri gibi gelip geçti sadece…”
“Ne diyorsun aşkım? Amcam yaşlı biri, senin baban yaşında… Yok canım… Gerçekten mi?”
Mutsuz Bir Ev Orospusunun Hikayeleri
“Aşkım senin amcan da, amcanın oğlu da…”
“Söyle aşkım, her istediğini söyleyebilirsin, devam et…”
“İkisi de orospu çocuğu aşkım… İkisi de namussuz, fırsatçı piçin teki… Hele o amcan olacak adam… Tam bir sübyancı ibne…”
“Hadi aşkım, anlatsana neler olduğunu… Anlaşılan pek iyi anıların yok amcamlarla ilgili…”
“Efe, bizim durumumuzu biliyorsun. Fakir bir aileyiz. Babam biraz orada, biraz burada çalışıyor. Ayyaşın teki babam… Eve üç kuruş para getiriyor, o azıcık para boğazımıza yetmiyor. Sefaletin dibinde yaşıyoruz yani… Amcan da komşumuz… Halimizi görüyor, ara sıra bize yardım ediyor. Bir şeyler getiriyor, bir iki paket yiyecek, karısının eskilerinden giyecekler filan… Bazı akşamlar rakı meze getirip babamla içiyor, kafa dengi ikisi…”
“Eee?”
Biz küçüktük o zamanlar, bu senin amcan bizim evden çıkmıyordu. Babam işte çalışıyor, adam gündüz bizim eve geliyor, annem karşılıyor. Biz çocuklar sokağa oynamaya gönderiliyoruz. Bazen gece elinde mezeler, içki şişesi, babamla oturup içiyorlar. Bizi de yatırıyorlar erkenden… Uyuyana kadar gürültüler, iki adamın ve annemin kahkahaları gırla gidiyor.
Biz üç kız serpildik, geliştik, benim bir şeylere aklım ermeye başladı. Biz genç kızlığa adım atınca, senin amcanın bize bakışları da değişti. Ablam Nuray, evlenme aşamasında, eniştemle takılıyor o dönemde… Amcan eniştemden çekiniyor, Nuray’a fazla ilişmiyor ama gözü bende ve küçük kardeşim Melda’da…
Eve geliyor, elindeki paketleri verirken elimi okşuyor. Hoşgeldin amca diyorum, hoşbuldum yavrum derken yanaklarımdan makas alıyor. Mutfakta bir şeyler hazırlıyorum yesinler diye, amcan damlıyor hemen… Sofraya yardım etmek için, su almak için geliyor, arkamdan dolanıyor, geçerken kalçalarıma sürtünüyor…
Yaşlı başlı adam… Kendisine bir şey diyemiyorum. Anneme söyleyemiyorum. Sürekli diken üstündeyim o her geldiğinde… Ben ses çıkaramadıkça amcan iyice azıttı. Sonunda bir akşam elinde paketlerle geldi. Annemle bana,
“Nil’in üstü pek eski püskü, ona bir şeyler alıverdim. Al kızım, giy şunları, üstüne olmazsa değiştirivereyim.” dedi.
Anneme baktım, beleş giysi geldi diye zevkten dört köşe, hadi git giyin diye işaret ediyor. Gittim, getirdiği şeyleri üstüme geçirdim yatak odasında… Aman, bir mini etek, bir askılı bluz yanında… Bir de incecik çoraplar… Külotlu değil, giyince kasıklarıma kadar geliyor, dantelleri var bittiği yerde… Jartiyer çorabıymış, bilmiyorum o zaman… Giyindim, aynaya baktım. Utandım ama pek hoşuma gitti. Kendimi kadın gibi hissettim, ergenlik çağındayım ya…
image
Biraz korkarak, çekinerek içeriye gittim. Annem içki masası kuruyor, iki erkek oturmuşlar, meze beklemeden rakıyı açmışlar bile… Ben girince adamın gözleri parladı. Neredeyse üstüme atlayacak. Yiyecek gibi bakıyor bana, elinin biri kucağında masanın altında, yutkuna yutkuna bana bakıyor. Annem,
“Biraz kısa değil mi bey?” dedi… Senin amcaya mı soruyor bey diyerek, benim babaya mı soruyor bilmiyorum…
“Hediye atın dişine bakılmaz karı…” diye homurdandı babam… “Giyiversin işte, ne olacak. Kız…! Koskoca adam hatırımızı kırmamış, giyim getirmiş de, beğenmemezlik mi yapıyorsun şıllık?” Amcanın gözleri üstümde hala,
“Oh oh… Pek güzel yakıştı Nil kızıma… Aman ne güzel oldu… Tam da üstüne göreymiş, iyi bilmişim ölçülerini…” dedi yalana yalana…
Ben o şekilde anneme yardım ediyorum. Her zamanki gibi annem de sofraya oturdu, rakı kadehleri dolup boşalıyor. Meze bitince beni mutfağa gönderdiler. Biraz sonra amca bir şeyler uydurup mutfağa geldi yine, raftan bir şey alma bahanesiyle arkama geçti. Önünü kalçama sürtünüyor.
“Amca, yapma…” dedikçe biraz daha bastırıyor. Kalçamda kabarık sert bir şey dolaşıyor sürekli… Dudaklarını boynumda, kulaklarımda gezdiriyor, ben sağa sola kaçınmaya çalışıyorum. Belimden tuttu, kaçacak yer bırakmadı. Altımda bana aldığı minicik kısa etek var, yaz günü yine onun hediyesi askılı bluzu giymişim. Memelerim yeni kabarmış, yumruk büyüklüğünde…
Adam okşadıkça kaçınıyorum ama bir yandan da bir tuhaf oluyorum. Kasıklarımda bir karıncalanma, bir ateş yürüyor durmadan… Başım dönüyor. Meme uçlarım kabardı, parmak gibi oldu. Sütyen takmaya başlamadım daha… Sütyensiz, bluzun kumaşını delecek gibi uçları…
Senin amcan olacak herif kurt gibi saldırıyor. Sikini arkama bastırırken elleriyle benim yeni büyümüş memelerimi avuçlayıp sıkıyor, uçlarını parmaklarında eziyor… Ben kıpkırmızı olmuşum, terler akıyor şakaklarımdan, dudaklarımı ısırıyorum.
“Kız senin sütyenin yok mu içinde yavrumm? Ohhh… Pek güzelmiş memişlerin… Canım benim… Yavvrummm… Taş gibiymiş kız senin memişlerin… Offf…” diye diye kulak memelerimi yalayıp ısırıyor, boynumu öpüyor.
Tam kalçalarımı okşadığı elini mini eteğimin altına uzatmış, çoraplı bacaklarımı okşaya okşaya yukarı çıkıyordu ki, annemin sesi duyuldu mutfakta…
“Nil…?”
Adam toparlanıverdi hemen… Biraz çekildi, telaşla pantolonun önünü kapatmaya çalışıyor. Bense ondan beterim. Suçüstü yakalanmanın utancıyla kıpkırmızı olmuşum.
“Anne…” diye kekeledim. Sanki sadece ben suçluymuşum gibi hissediyorum kendimi… Oysa annem gelmese, kart zampara hemen oracıkta ayaküstü ırzıma geçecek.
image
Annem olayı çaktı hemen tabi ki… Gözlerini senin amcaya dikti,
“Nil, sen içeriye git kızım… Ben amcanla konuşayım biraz…” dedi sinirli sinirli… Ellerini yumruk yapmış, adama vuracak gibi bakıyor. Amcanın o ilk telaşlı hali gitti hemen… Rahat davranıyor. Sanki evin kızına sarkan, taciz eden, suç üstü yakalanan kendisi değilmiş gibi rahat…
Yüzüm kıpkırmızı, üstümü başımı toplayıp mutfaktan çıktım. İçeri gitmedim ama… Ne konuşacaklarını dehşetli merak ediyorum. Beni mi kötüleyecek bu adam, nedir? Kapının yanında durup içeriyi dinlemeye başladım.
“Ayıp olmuyor mu beyim?” dedi annem… “Daha küçücük o kız… Hadi bana yapacağını yapıyorsun da, kızımı rahat bırak, lütfen…”
“Ne küçüğü yavrum?” dedi adam… “Senin kızın fıstık gibi l****a olmuş. Mini eteği, çorapları giyince bir de… Hele memişleri yumruk gibi kabarmış. Tam tava gelmiş artık… Biraz okşayıp memelerini sıktırınca zevkten kendinden geçti. Hani sen biraz daha gelmesen…”
“Utan biraz yaa… Vicdanın yok mu senin? Üç kuruşluk yardım yapıyorsun, bana yapmadığın kalmadı. Ne önümü bıraktın, ne arkamı… Şimdi de kızlarıma asılıyorsun.”
Adam hemen konuşmadı. Biraz başımı uzatıp içeriyi görmeye çalıştım. Baktım, adam annemi kucaklamış, her yerini mıncıklayıp dudaklarını öpüyor. Annem kızgın kızgın dudaklarını ondan kurtarmaya çalışıyor.
“Ulan kaltak, bırak öpeyim işte… Kızın o seksi kıyafetleri giyip azdırdı iyice..”.
“Bırak beyim, kocam içerde… Duyar, gelir…”
“Siktir et şu pezevengi… Rakının dibine vurdu senin kocan, kafayı buldu. Onun yanında siksem seni aldırmaz. Bu yarak kızına kalktı, sen indireceksin. Domal şu bankoya bakayım…”
Annem dediğini yaptı hemen… Hem adama kızıp fırça atıyor, hem de domalmaya pek hevesli görünüyor annem… Adam annemin eteğini beline kaldırıp külodunu aşağıya sıyırıverdi. Pantolonun fermuarını açıp sikini dışarı çıkardı.
Efe, amcanın siki senin gibi değil biliyor musun? Hem uzun, hem de kalın… Taş gibi olmuş. Bir eliyle tutup annemin bacak arasına sürttürdü. Sonra da birden domalmış bekleyen annemin arkasından geçiriverdi sikini…
“Ahhh…” diye inledi annem… “Biraz yavaş, hayvan…”
“İstediğim gibi sikerim ulan orospum…” diye hırladı amcan… “Ben olmasam hepiniz açlıktan ölürsünüz ulan… Merak etme, kızına zarar vermem. Ama bırak biraz öpüp koklayayım şu gonca gülü… Ablasını sikemedim, kardeşlerini elleyeyim bari…”
Hem konuşuyor, hem de annemin belini kavramış, arkasında gidip gelmeye devam ediyordu. Annem de inleyip duruyordu amcanın sikini yedikçe…
“Ohhh… Bey… Biraz yavaş sik ne olur.. Bağırtma beni… Ohhh… Yarağına kurban olayım senin… Ohhhh…”
Amcan biraz sonra sikini çıkardı. Annemin amından çıkan yarak pırıl pırıl parlıyordu. Islanmış. Parmaklarını amına sürüp annemin arkasına batırdı. Göt deliğini okşadı ıslak ıslak… Annem telaşlandı,
“Sakın ordan yapma… Bağırttırma beni… Herif duyacak… Kızlar duyacak, yapma…”
“Umurumda bile değil… Götünden sikicem seni… Kocan da duysun, kızların da duysun… Seni siktiğimi cümle alem bilsin ulan… Hem sanki kocan bilmiyor da seni siktiğimi… Pezevenk kocan rakıları içip cebine biraz para koyunca bayılıyor… O verdiğim paraların karısını siktirmenin karşılığı olduğunu bilmiyor mu sanıyorsun?”
“Gözünü seveyim yapma beyim… Bağırttırma beni… Hadi amıma boşal bir an önce de rahatla… Bak ıslandı senin için, ne güzel kayıyor içimde… Hadi…”
“Sen? Sen zevk almıyor musun peki orospu?”
“Ohhh… Hem de nasıl alıyorum… Senin sayende erkek gördüm ben… Ayyaş pezevenk kocamla ben bir misin beyim? Ohhh… Erkeksin sen… Sapına kadar erkeksin… Hadi geçir… Oh, hadi pompala orospunu… Döllerini boşalt içime… Sik beni… Ooohhhh…”
Amca annemin arkasında hızlanmaya başlamıştı ki, artık dayanamadım, kapının önünden ayrılıp içeriye kaçtım.
image
Allak bullak olmuştum. Ne yapacağımı bilemiyordum. Bizim hayırsever komşu amcamız meğer yıllardır annemi sikiyormuş. Belki babamın da haberi var bundan, sesini çıkarmıyor annemi becermesine…
İçki masasında oturan babama baktım. Gözleri kırmızılaşmış, kaymış, televizyonda çalan eski şarkılara eşlik etmeye çalışıyor. Kafası bir milyon olmuş. Karısı nerde bunca zamandır diye merak etmek, kalkıp bakmak aklına bile gelmiyor.
Biraz sonra amca geldi, arkasından annem… İkisinin de yüzü mutlu, mesut… Annem şakıyıp duruyor, babama sırnaşıyor, amcanın rakısını dolduruyor. Tam bir geyşa… Babam iyice kötüleyince kaldırıp koluna girdi, yatak odasına götürdü babamı… Tekrar gelip amcanın yanına oturdu. İçkileri tazeleyip kadeh tokuşturdular, beraber içmeye başladılar. Annem bana döndü,
“Hadi kızım, senin uykun gelmiştir, git yat sen de…” dedi. Amcan da,
“Kız otursaydı biraz yavrum…” dedi gözlerini benden ayırmadan… Çapkın bakışları memişlerimde, bacaklarımda dolaşıyor hep… Öyle kısa almış ki eteği, ne kadar çekiştirsem oturur vaziyette kalçalarıma kadar açılıyor meret…
“Sen nasıl istersen amcası…” dedi annem… Yine içmeye başladılar. Ben de inadına yanlarında oturuyorum, tekrar bir şeyler yapmasınlar diye… Arada kalkıp bir şeyler getiriyorum mutfaktan, masaya yanaşıp mezelerden çöpleniyorum.
“Gel Nil… Yanıma gel güzelim…” dedi amca… “Öyle kaçamak olur mu, gel sen de bu yanıma otur bakayım.” Anneme baktım, peltek peltek,
“Otur kızım, otur… Çekinmesene… Amcan ne istiyorsa yap…” dedi. Amca bir bardak rakı hazırladı, bana uzattı.
“Olmaz amca, içemem ben…” dedim.
“Merak etme, hafif hazırladım, hadi yudumla bakayım şunu, kırma beni…” derken elimi tutmuş, bardağı dudaklarıma yanaştırmıştı. Biraz onun zorlamasıyla, biraz meraktan, ağzımı açıp kadehten bir yudum almaya çalıştım. Amca gözlerini benim aralanan dudaklarıma dikmiş, kim bilir aklından ne muzurluklar geçirerek beni pür dikkat izliyordu.
İlk yudum rakı ağzımı boğazımı yakarak geçti. Yüzümü buruşturunca hemen bir dilim kavuna çatalı batırıp ağzıma uzattı,
“Ohhh… Yarasın yavrum… Al şunu ağzına, ısır bakayım, rakının acısını alsın… Hadi kızım…”
Ben körpe dudaklarımı aralayıp kavunu ucundan ısırırken gözleri parlıyordu amcanın… Gerçekten kavunun şurubu rakının acısını almıştı. Biraz biraz hoşuma gitmeye de başlamıştı. Büyüklerle beraber oturup rakı içmek büyüdüğümü hissettirmişti bana…
Amcanın da neşesi iyice artmıştı. Bir bana bir yudum içiriyordu rakı kadehinden, bir dönüp anneme… Hemen arkasından ağzımıza birer çatal masadaki mezelerden uzatıyordu. İki yanına oturmuş biz ana kızı yavru kuş gibi besliyordu. Uzattığı çataldaki mezeyi hemen vermiyor, biz yakalayıp ağzımıza almaya çalıştıkça kahkahalar atıyordu. Onun neşesi bize de bulaşmıştı. Ota boka kahkahalarla gülüyorduk.
image
Çok geçmeden benim başım dönmeye başladı. İlk içkim çarpmaya başlamıştı iyiden iyiye… Kumandayı elime alıp televizyonda müzik kanallarından birinde oryantal müzik buldum. Bizim köhne ev içkili müzikli pavyon gibi olmuştu.
“Kalk kız, amcana nasıl oryantal oynadığını göster… Bu kız var ya, düğünlerde bir oynar amcası, herkes dönüp bakar valla…” dedi annem…
“Hadi Nil, göster bize marifetini bakalım yavrumm…” dedi amca da…
Durur muyum, hemen fırladım ortaya, kıvırmaya başladım. Müziğin ritmine uygun çalkalayıp duruyor, kalçalarımı, memelerimi titrettiriyordum. Balerin gibi etrafımda dönüyordum. Eteğim açılmış, külodum görünmüş, umarsamıyordum bile… Annem kendi halinde zaten, kafayı bulmuş, eliyle tempo tutuyordu.
Amca ise oryantalden çok erotik dans halini almış dansıma bayıldı. Yüzü kıpkırmızı, gözleri titreyen yerlerimde, yiyecek gibi bakıyor bana… Onun beğeni dolu bakışları gururumu okşadı oynarken… Özellikle bacaklarımı, jartiyer çorabımı okşaya okşaya kloş mini eteğimi yukarıya kaldırıp bırakıyordum. Ben böyle yaptıkça deliriyordu adam… Açılan yerlerimi görebilmek için eğilip bükülüyor, kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyordum adamla… Epey oynadım bu şekilde…
En son cebinden para çıkardı amca, bana gösterdi. Müziğin ritmine uygun kıvırta kıvırta yanına gittim. İki parmağıyla tuttuğu parayı başımın üstünde çeviriyor, bırakmıyordu. Ben de dansözlerin yaptığı gibi arkamı dönüp arkaya, amcaya doğru bel kırdım, el kol kıvırta kıvırta başımı onun hizasına kadar indirdim.
Amca eğilip alnımdan öptü, o parayı yapıştırayım derken ben dengemi kaybettim adamın kucağına yığılıverdim. Hepimiz kahkahalarla gülüyorduk. Ben hala adamın kucağındaydım. O da düşmemem için kollarıyla sıkı sıkı sarılmış, kucaklamıştı beni… Elinin biri bacaklarımda dolaşıyordu, gözleri her yerimde…
Sonunda annem elimi tutup adamın kucağından kaldırdı beni… Odama götürüp yatağa uzattı. Hala başım dönüyordu. Sanki bir kara deliğin içinde yuvarlanıp duruyordum. Öylece, üstümdeki giysilerle sızıp kalmışım.
image
Bir ara hoş bir duyguyla gözlerimi açtım. Karanlıktı, sokak lambasından gelen soluk ışık öylesine aydınlatıyordu odayı… Ne olduğunu anlamaya çalıştım. Sonra fark ettim ki, altımdaki etek belime sıyrılmış vaziyette… Bacaklarım da ikiye ayrılmış. Bacaklarımın arasında iri yarı bir karaltı… Çoraplarımın üstünden bacaklarımı okşuyor. Nefesi kasıklarımı yakıyor sanki… Islak, sıcak bir dilin teması çıplak tenimde dolanıyor.
Gecenin bir yarısı bu görüntüyle korkmam gerekiyor aslında, ödüm patlamalı… Ama korkunç bir zevk duygusu her yanımı sarmış, ele geçirmiş. Korku, aklıma gelecek en son şey o anda… Anlamaya çalışıyorum,
“Ne…? Ne oluyor? Ne yapıyorsun bana amca?” diye soruyorum peltek peltek, uyku sersemi, fakat yapılanın yasak bir şey olduğunun bilinciyle fısıldayarak…
“Şşşşt…” diye fısıldıyor amcan… “Ses çıkarma bebeğim… Yavrum benim… Kendini bana bırak… Birazcık öpüp okşuyorum sadece… Hoşuna gidecek senin de… Herkes uyudu. Ses çıkarma… Bırak biraz seveyim seni…”
Başımı arkaya atıp gözlerimi kapatıyorum. Amca işine devam ediyor. Külodumun sıyrıldığını hissediyorum. Elimi uzatıp ellerini tutmaya çalışıyorum, o benim ellerimi tutup engel oluyor. İki yanıma bastırıyor ellerimi, diliyle üçgenimi yalıyor bu kez…
Sarı sarı tüylerim yeni çıkmış daha, almaya başlamamışım bile… İlk kez amcanın eli ve dili değiyor orama… Tam çizgiyi yalamaya başlıyor. Dilinin ıslaklığı beni benden alıyor. Klitorisim kabarmış olmalı, sıcak dilini oramda hissedince bir inlemedir başlıyor bende…
“Mmmm… Ihhhh… Ohhh…” diye inliyorum sürekli… Sesim biraz yükselince amca yalamayı bırakıp elini uzatıyor, ağzımı kapatmaya, sesimi kesmeye çalışıyor. Ben susunca parmağını dudaklarımın arasından ağzıma sokuyor. Annemin memesini emer gibi parmağını emiyorum. Yalıyorum.
Harika bir duygu… Annemin sikilirken neden o şekilde inlediğini anlamaya başlıyorum. Uzun uzun amcığımı yalıyor amca… Sonunda titreye titreye kendimden geçiyorum. Kasılıyorum. Saçlarını çekiştiriyor, yatağımda bütün vücudumla kıvranıyorum. Amca hemen bacak aramdan çıkıp yanıma uzanıyor, sımsıkı sarılıyor bana… Kollarının arasında yılan gibi kıvrılıyorum. Müthiş bir zevk… Orgazmla tanışıyorum.
Biraz kendime gelince amca doğruldu. Yanıbaşımda, yatağın kenarında dizlerinin üstüne çökmüş durumdaydı. Pantolonunu çıkarmış. Külodunu da indiriyor. Akşam mutfakta anneme girip çıkarken izlediğim penisini burnuma dayıyor. Kasıklarındaki testesteron kokusunu burun deliklerime alıyorum.
Ne yapmalıyım acaba, bilmiyorum ki… Ama bir şeyler yapmalıyım. Mutfakta annemi bankoya domaltıp sikerken, amcanın annemin amında gidip gelirken zevkten inlemeleri geliyor aklıma… Bana yaşattığı zevke karşılık borçlu hissediyorum kendimi… Acaba ne yapabilirim? Annem gibi içime alamam ki bu koca şeyi diye düşünüyorum.
image
Amca sertleşmiş sikinin başıyla dudaklarımı okşuyor sonra… Yanaklarımı… Elini uzatıp bluzun üstünden memelerimi avuçlayıp uçlarını okşuyor. Ahhh… Zevkten nefesim kesiliyor. Soluk almak için ağzımı açtığımda penisinin başını ağzıma dayıyor amca… Hırlayarak,
“Yala bir tanem… Sikimi yala aşkım… Ohhh… l****am benim… Yarrağımı yala canım… Ağzına al… Em… Ohhh…”
Dediğini yapıyorum. Penisinin başını yalıyorum ağzımın içinde… Gitgide zorluyor ağzımın içine girmek için… Her zorlamada ağzımı biraz açıyorum. Sonunda zar zor başını ağzıma alıyorum. Amcanın elinde bir bez parçası… Külodum… Kirli külodumu burnuna götürüp kokluyor arada…
İnlemelerinden onun da nasıl zevk aldığını anlayabiliyorum. Kalçalarını oynatıp penisini ağzımın içinde ileri geri yapıyor sürekli… Tıpkı annemin arkasında gidip gelmesi gibi… Saçlarımdan tutup kendine, sikine bastırıyor başımı… Siki bademciklerime kadar uzanıyor, zorlanıyorum, öğürüyorum. Kusacak gibi olunca çıkarıp tekrar sokuyor.
Sonunda kasılmaya başlayınca elinde tuttuğu külodumu, ağzımdan çıkardığı sikinin ucuna kapattı. Yatağın kenarına, yanıma uzanıp iki büklüm oldu. Ben hayretle onu izliyordum. İlk kez bir erkeğin boşalmasına şahit oluyordum. Hem de gecenin sabaha devrildiği bir saatinde, yatağımın yanı başında, küloduma boşalan yaşlı bir erkek…
Boşalması bitince dudaklarımdan öpüp toparlandı. Pantolonunun kemerini bağlarken odamdan çıkıyordu. Dış kapının kapandığını duydum sonra… Öylece kalakalmıştım. Bir elim göğsümde, bir elim az önce amcanın öpüp yaladığı, beni orgazma ulaştırdığı amımda… O anları tekrar tekrar hafızama kazırcasına gözümde canlandırdım. Öylece uyuyup kalmışım.
İşte böyle sevgilim… Senin amcan böyle bir adam… Bizim yoksulluğumuzdan faydalanarak hem annemi siken, hem de biz kızlara sulanan, taciz eden bir ihtiyar kurt…
Hele amca oğlun… Onun yaptıklarını da yarın anlatayım artık… Olur mu?
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32